Top Social

9 Eylül 2013 Pazartesi

Adnan Oktar ve Adnancılar hala belden aşağı vuruyorlar (Atatürk eşcinsel -gay- miydi? şikayeti)

Adnan Oktar ve Adnancılar hala belden aşağı vuruyorlar (Atatürk eşcinsel -gay- miydi? şikayeti)
Adnan Oktar ve Adnancılar hala belden aşağı vuruyorlar (Atatürk eşcinsel -gay- miydi? şikayeti)


Bu resmini gördüğünüz arkadaşın adı Ali Tulum

Bendenizi cep telefonumdan aramış "Neden Atatürk'e hakaret edip duruyorsun? Bu hakaretlerinden vazgeç!" demiş ve ben de "Sanane! Ben hakaret ederim. Hakaret etmeye de devam edeceğim. Beni bundan hiçbir kuvvet men edemez." demişim...

O da koşmuş savcılığa ve şikayet etmiş tabii... Aynen yukarıdaki iddialarda bulunduktan sonra, "Hakaret etmeye de devam ediyor." demiş..

Hakaret diye gösterdiği "Atatürk eşcinsel -gay- miydi?" isimli paylaşımımızın içinde şahsıma ait tek bir noktalama işareti bile bulunmadığını ve "Atatürk eşcinseldi" denilmeyip "eşcinsel  miydi?" diye sorduğumuzu, bu yazının T.C.'nin kurucularından olan, Lozan'da ülkemizi temsil eden iki numaralı yetkili şahıs olan, İlk sağlık bakanımız olan Rıza Nur'a ait olduğunu, bu söz konusu yazının yüzlerce başka sitede de var olduğunu görememiş...

İnsan görmemek isteyince, görmüyor...
İşin ilginç tarafı şu...
Ali'nin avukatı da Ceynun'um...
Aramıza yeni gelenler belki bilmezler, Ceyhun dediğim Ceyhun Gökdoğan... Adnan Oktar çetesinin kıdemli avukatı... Elinde hiçbir somut delil olmamasına rağmen bendenize "suç örgütü lideri" diye dava açıp duran Adnan Oktar grubunun avukatı...

Zaten bu linkini verdiğim twitter hesabından Ali'ye bakarsanız, etrafı hep Adnan'cılar...

Demek ki üç küsur senedir hiçbir açığı, suçu, usulsüzlüğü, yolsuzluğu, çirkin bir hareketi bulunamamış bir insanın, bendenizin, önünü kesmek, sesini kesmek, gerçekleri ispat ederek yayımlamasına mani olmak için iftira ile, yalan ile şikayetlerde bulunmak bu yolun yolcularının genel kabul gösterdiği bir hareket tarzı...

Şimdi ben şerefim, namusum hatta dinim üzerine yemin ederim ki, beni, Ali Tulum adından biri aramadı. Böyle bir görüşme yaşanmadı. Ben bu iddia edilen sözleri söylemedim. 

Beni çok geçmiş bir zamanda ismini vermeyen, tehdit eden, küfürler savuran biri aradı ve ben de tarzım gereği ona benden beklediği üslup ile karşılık verdim. Ama ona bile gerekli sertliği gösterirken bu şekilde sözler sarf etmedim.

Bu arada aklıma başka bir şey geldi. Beni yine cebimden arayan, Ceyhun Gökdoğan'ın avukatlık bürosundan aradığını ve isminin Ali olduğunu söyleyen, ben telefonu yüzüne kapatana kadar bir saat on dakika konuştuğu halde bir türlü "Gel etme vazgeç. Anlaşalım" diyemeyen ve laf geveleyip duran arkadaşla bu Ali aynı kişi mi?

Bir de şunu paylaşmak istiyorum sizinle... İsimlerini vermeme müsaade etmiyorlar ama Adnan Oktar'ın yakın çevresinde bulunan gençlerin pek çoğunun aile fertleri aradılar beni... Neler anlatıyorlar göz yaşları içinde, dinledikçe verem olursunuz. Bu guruba katıldıktan sonra, alemin ortasında, kendi annesine ahlaksızlık iftirası atanlar bile var. Zaten bir bakın net ortamında bile Adnan Oktar ve grubunun konu olduğu haberlere, mideniz bulanır...

Kaç defa söyledim, "Bana da iftira atmayın, belden aşağı vurmayın! Delikanlı olun, tutmaz, ters döner." dedim. Dinlemediler.

Bir de savcı hanım, söz konusu yayınımda suç olmadığına karar verince hemen başka bir çete mensubuna dava açtırdılar yine Atatürk'e hakaret iddiası ile... Sanki mahkemeler bu Sabetayistlerin binek beygiri...

Artık iyice mide bulandırmaya başladılar. Üç-beş sabetayist iş adamının paraları ve çocukları ile, gölgesinden korkup sokağa tek başına çıkamayan üç beş mason üstadının himayesi ile bu millete istediklerini yapabileceklerine inanan bu çeteye diyorum ki, GÜCÜNÜZ YETİYORSA AKADEMİ'NİN SESİNİ KESİN! YETMİYORSA SESİNİZİ KESİN VE İFTİRA ATMAYIN. 


Çıktılar alıp adliyelere koşarken de doğru düzgün alın. Orasını burasını keserek, manaları kaydırarak çıktı alıp dosya hazırlamayın. Bir şeyi iddia ediyorsanız ispat edin. İspat edemiyorsanız şikayet dilekçelerine varsayımlar ile suçlama ve iftiralar doldurmayın. Bir paylaşım için on farklı dava açmayın. Bu bir suçluluk psikolojisidir ve acziyetinizi gösterir.

Hatta çok bir şeyi ispat edebiliyorsanız çıkıp Sabetayist Didem Ürer'in neden sustuğunu anlatın.

Ismarlama haberler yaptırmayın. Bakın ne oldu? O haberler de tutmadı. Çağırın beni dedim bin defa, hiçbiriniz aramadı. Haydi çağırın beni A9 televizyonunuza hemen bu pazar bir program yapalım. İddia ediyorum siz beni on dakika bile konuşturamazsınız. Zira o kadar çürük temellerle bina dikmeye çalışıyorsunuz ki üflesen yıkılacak...

Devletin her vatandaşa sağladığı haklarınızı siz de kullanın. Yayın yapın, iddia da bulunun, DAVA AÇIN ama doğru düzgün olun. EFENDİ OLUN. DELİKANLI OLUN. BELDEN AŞAĞI VURMAYIN. 

Şu koskoca millete tahakküm edercesine bir anlayış içinde olmayın.

Keskin sirke küpüne zarar...

***

Benim kimliğim açık.. Herkes cebimi, adresimi biliyor zaten. Ali Tulum'a bu hususları sormak isteyenler Ceyhun Gökdoğan'ın avukatlık bürosu üzerinden (0212 320 63 68) kendisine ulaşabilirler

| Mehmet Fahri Sertkaya
www.akademidergisi.com
0554 360 56 66
İstanbul/Kartal

Ali Tulum'un Twitter hesabı: https://twitter.com/jalicallevara

ÖNEMLİ EK:

Bir bakın Ali Tulum'un Twitter'daki takipçilerine

- Er-dem Er-Tüzün (Bu da dava açtı geçenlerde bana, Sabetayist olduklarını ifşa ettiğim için.)

- Altuğ Berk-er

Oktar Babuna (Hakkındaki organ kaçakçılığı iddialarına hala somut bir savunma yapamadı. Üzerindeki şüpheleri izale edemedi. Defalarca yalan beyanda bulunduğu ispat edilebiliniyor.)

- Tuba Öy-men

- Ufuk Sar-al

- Hanife Soy-alp

- Murat Er-SAN

- Ozan Sü-ER

- Ayçin Bay-sal

- Ayşe ince-su

- Hakan Bay-Ül-GEN

- Su Er-demir

- Asila Erk-MEN

- Fatma Öz-yılmaz-el

- Zübeyde Genc-er

- Aslı Pek-er

- Züleyha Aslan-bay

- Emir Pek-tan

- Semine Genç-Bay

- Sena Açık-el

- Pelin Yaz-gan

Hüma Babuna (ABD büyükelçilikleri, Mit, TEM, İsrail ve daha pek çok yer ile sık sık başkalarına kayıtlı cep numaraları üzerinden görüştüğü mahkeme emri ile çıkartılan HTS kayıtları ile ispat edildi.)

- Süleyman Davudoğlu (Gerçek ismi midir bilinmez ama Adnan'ın bazı kitapları da "Süleyman Davud" müstear ismi ile yayınlanmıştır. Yahudiler için de Süleyman ve Davud peygamber ismidir ve kutsaldır.)

- Mina Berk-san

Şimdi, aramıza yeni gelmiş olup da yıllardır anlattığımız bu mevzuları bilmeyenler olabilir. Onlar için özetle yazıyorum:

1- Türkiye'de kendini Türk ve Müslüman olarak gösteren ve bu şekilde Türklerin ve Müslümanların kanını iliğini emen, onlara ihanet eden yaklaşık bir buçuk milyon gizli yahudi mevcut.

2- Bu kitle tek parça değil. Bunların içinde Kürt Yahudisi, Sabetayist, Eşkenazi, Seferad, Tatar Yahudisi, Rus Yahudisi, Kırım Yahudileri, Alevi gözüken Yahudiler, Azeri gözüken Yahudiler, Yörük-Türkmen gözüken ve Türkçü akımların içinde saf tutan Yahudiler ve daha çeşitli klikler var.

3- Sayıca ve tesirce en büyük oranı Sabetayist denilen hain yahudiler teşkil ediyorlar.

4- Adnan Oktar bir Sabetayist Yahudi.

5- Adnan Oktar çetesinin içi ve özellikle çekirdek kadrosu Sabetayist Yahudilerle dolu.

6- Adnan Oktar'ın İslami ve Türkçü söylemleri sadece bir taktik. İslami cemaat kılığında Müslümanları aldatmaya, inançlarını Yahudilik ve İsrail menfaatlerine değiştirmeye çalışıyorlar. İslami cemaat gibi dururken "Süleyman mabedini biz yapacağız" diyebiliyor. Süleyman mabedi denen şey Yahudilerin Mescid-i Aksa'yı yıkıp yerine yapmak istedikleri tapınak.

7- Asıl hedefleri Yahudi menfaatlerine hizmet etmek, Büyük İsrail devletini ve nihayet dünya üzerinde tek bir Yahudi krallığını kurmak.

8- Birbirlerini tanımak için, 1934'te soy adı kanunu çıkınca çeşitli şifreli soy isimleri aldılar. Bunlar genelde -er, -ar, -men, -man, -berk, -ül, -gen, -gan, -bay, -el, -al gibi ekler ihtiva ediyorlar.

9- Bu eklerin kullanıldığı şifreli isimleri ya da soy isimleri ya mana ya da ses/telaffuz olarak İbranice'ye benzetiliyor. Her birerlerinin kendi içlerinde bildiği, kendi içlerinde kullandıkları gerçek İbranice isimleri var. 

10- On numara islamcı gözükmeye çalıştıkları halde, hemen hiçbirinin yaşantıları islami değil. Hemen hiç birisi başörtülü değil. Hiçbirinin kadın erkek münasebetleri bile İslami değil.

11- Hemen hemen hiçbirinin ekonomik durumu kötü değil. Çoğunluğu Türkiye'nin zengin Sabetayist ailelerinin fertleri

12- BU MEMLEKETİN GERÇEK SAHİBİ OLAN MÜSLÜMANLAR BUNLARIN ZAN ETTİKLERİ GİBİ AHMAK, KORKAK VE VASIFSIZ DEĞİL. 

Daha detaylı bilgi için: www.sabetayistmustafakemalataturk.blogspot.com ayrıca www.GercekAdnanOktar.blogspot.com

| Mehmet Fahri Sertkaya
www.AkademiDergisi.com



****



adnan oktar, atatürk eşcinsel mi, atatürk gay mi, Adnan Oktar (Harun Yahya), ali tulum,


Haydi, yapın bir medya linci daha! Belki tutar...

Yine BERAAT ettik. Bir kez daha adalet yerini buldu. Bir kez daha Adnan Oktar'ın planları tutmamış oldu. 


Atatürk eşcinsel miydi? diye sorup tartışmaya ve araştırmaya açtık diye, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucuları arasında yer alan, Lozan'da Türkiye'yi temsil eden iki numaralı isim olan, ilk Milli Eğitim Bakanımız ve sonra Sağlık Bakanımız olan, ilim ve bilim adamı olan, nihayet cumhuriyeti hile ile kuran Sabetaycı gizli Yahudilerin adamlarından Semih SümerMAN tarafından iğne ile öldürülüp suikasta kurban giden Rıza Nur'un, "Hayat ve Hatıratım" isimli hatıratından alıntı yapıp, tartışmaya açtığımız için kelimenin tam anlamı ile lince tabi tutulmuştuk. 


Gizlemek istediği şaibeli geçmişini, kendisine ve ekibine, aynı anda elli farklı nokta basılarak ve iki bin kişilik özel polis gücü kullanılarak yapılan Türkiye tarihinin en büyük polisiye terör operasyonunu, ele geçen evrakları, CD'leri, bulunan silahları, MİT'ten başka yerde bulunmaması gereken resmi evrakları, otellerde yapılan silahlı kavgaları, binlerce farklı insana karşı hazırlanan şantaj içerikli kasetlerin bizzat savcılık makamından yapılan basın açıklaması ile duyurulmasını, emniyetteki kendi itiraflarını, hakkında verilen ve akıl sağlığının yerinde olmadığına işaret eden beş farklı resmi raporları, çok tertemiz adamlar olarak tanıtmak istediği İsrail'li hahamların aslında organ kaçakçısı, kara para aklayıcısı insanlık dışı mahluklar olduklarını meydana serdik, herkese duyurduk diye, kendisinin de gerçek kimliğini gizleyen bir Yahudi olduğunu kendi ağzı ile itirafa mecbur bıraktık diye, Adnan Oktar'ın hususi düşmanlığına maruz kalmıştık. Ve sonrasında ise Adnan Oktar'ın adamlarından Ali Tulum'un gerçek dışı iddialar ve art niyetli hazırlanmış bir şikayet dilekçesi ile hakkımızda şikayetçi olması sonucu savcılığa çağrılmış, ifade vermiştik. 

O güne kadar gördüğümüz en mükemmel savcılardan biri olan savcı hanımın, meselenin iç yüzünü sadece bir kaç cümlemizle anlayıp, çok yerinde tespitler yapması sonucu da çok memnun olmuştuk. Adaletin gereği olarak şikayet savcılıktan dönmüş, suç unsuru bulunmadığına, kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.

Bunun üzerine Adnan Oktar'ın avukatlığını da yapan Ali Tulum'un avukatları tarafından derhal karara ağır ceza mahkemesinde itiraz edilmiş, ve aynı anda her nasıl olduysa HaberTürk gazetesi denilen boyalı paçavranın sürmanşetine çekilmiştik. "Bir savcı nasıl olur da böyle bir durumda kovuşturmaya yer olmadığına karar verebilirdi." sanki adaleti temin edecek savcılar ya da hakimler değil de boyalı paçavradan başka bir şey olmayan bu sözde basın kuruluşlarıydı. Kendisini yargının yerine koyan, gazete ya da haber sitesi demeye binlerce şahit lazım gelen yüzlerce sözde basın kuruluşunun sitelerinden, yüzlerce farklı web siteleri ve bloglardan, forumlardan da bir medya lincine tabi tutulmuştuk. (Bunlara örnek teşkil eden bir kaç başlığı bu yazının en alt kısmında bulabilirsiniz.) 

Sonuçta ağır ceza mahkemesi, savcının kararının isabetli olmadığına, yargılanmamız gerektiğine karar vermişti. Ve işte yargılandık. Ve yine beraat ettik. Türk yargısı, geçmişi ve bu günü şaibeli, halkın büyük çoğunluğunun şiddetli tepkisini çeken bir acayip grubun baskısı ve medya linci karşısında bizim gibi dimdik durdu. Adnan Oktar'a ve onun oynatıp kullandığı adamı Ali Tulum'a soğuk duş etkisi oluşturan iyi bir darbe vurdu. Bu medya lincine hiç düşünmeden ortak olan boyalı paçavralar hatta sözde islami basın da bu utançla kalakaldılar. 

İŞTE İLGİLİ MAHKEME KARARI:
(Büyütmek için üzerlerine tıklayınız)







MEDYA LİNCİNDEN ÖRNEKLER:



adnan oktar, atatürk eşcinsel mi, atatürk gay mi, Adnan Oktar (Harun Yahya), ali tulum,

adnan oktar, atatürk eşcinsel mi, atatürk gay mi, Adnan Oktar (Harun Yahya), ali tulum,

adnan oktar, atatürk eşcinsel mi, atatürk gay mi, Adnan Oktar (Harun Yahya), ali tulum,

adnan oktar, atatürk eşcinsel mi, atatürk gay mi, Adnan Oktar (Harun Yahya), ali tulum,

adnan oktar, atatürk eşcinsel mi, atatürk gay mi, Adnan Oktar (Harun Yahya), ali tulum,

adnan oktar, atatürk eşcinsel mi, atatürk gay mi, Adnan Oktar (Harun Yahya), ali tulum,




ilk yorumu sen yap
Yorum Gönder