Top Social

Featured Posts Slider

mehmet fahri sertkaya

Image Slider

15 Ekim 2013 Salı

Firavun namaz kılmış

Firavun namaz kılmış


Ülkemizdeki, Sabetayistlerin, Kripto Yahudilerin ve Masonların kontrolündeki medya sayesinde beyinleri sulandırılan ve bir türlü gerçeği görmek istemeyen bakar körlere duyurulur:

FİRAVUN SINIFINA KOYDUĞUNUZ ADAM, YANİ ESAD, YİNE BAYRAM NAMAZI KILDI. ALNI SECDEYE VARDI, CEMAATE DAHİL OLDU, ÖNÜNE DE İMAM GEÇTİ. 

Namazı kıldıran imam, emin olamadım ama el Kaide tarafından bombalı saldırıda katledilen Sünni alim Said Ramazan el Buti'nin oğluydu. Namaz sırasında Esad'ın yanında çok sayıda Sünni alim ve Sünni olan Suriye genel müftüsü de vardı. Her zaman dediğimiz gibi Suriye'de zaten halkın yüzde yetmişi Sünni Müslüman... Devletteki 24 bakandan da sadece ikisi Alevi-Nusayri... Diğerleri Sünni ya da diğer dinlerin mensupları...

10 Ekim 2013 Perşembe

Sabetayist Ayşe ArMAN DorMEN! Bu milletin namusuna kastetmekten vazgeç ve elini-dilini çek!

Sasbetayist Ayşe ArMAN DorMEN! Bu milletin namusuna kastetmekten vazgeç ve elini-dilini çek!
Sasbetayist Ayşe ArMAN DorMEN! Bu milletin namusuna kastetmekten vazgeç ve elini-dilini çek!






Yine başladı aynı terane..
Senin bedeninse senin bedenin, senin dekoltense senin dekolten. Satamazsın bedenini işte. Suç bu, ahlaksızlık bu... Utanmazlık bu... Gayr-i insani ve gayr-i medeni bir tavır bu...
Senin özgürlüğün toplumun düzenini, huzur ve güvenliğini tehdit ettiğin yerde biter. Herkesin her istediğini yapabileceği yerde hiç kime her istediğini yapamaz. Fitne çıkar. Kaos çıkar.

Sabetayist Ayşe ArMAN DorMEN'e de mevzu çıkmış yine... Dekoltesi yüzünden işinde edilen sunucunun fahri avukatlığını üstlenmiş. İnadına dekolte ile fotoğrafını çektirip "Benim bedenim, benim dekoltem." yazdırmış yanındaki afişe..

Erbakan boş adamın tekiydi

Erbakan boş adamın tekiydi
Erbakan boş adamın tekiydi


Erbakan öylesine boş ve samimiyetsiz bir adamdı ki, İslam adına hareket ediyormuş gibi gözükerek Müslümanları perişan ettiğini, pek çok ciddi-mesuliyetli meselede inadına hata yaptığını hiç tınmazdı. Hiç sıkıntı etmezdi.

Kimseyi dinlemezdi. Dediğim dedik inat bir tipti. Bu milletin başına Adnancıları Erbakan ve Milli Gazetesi sardı. Aldı parayı, verdi tam sayfayı... Yıllarca devam etti bu... Parti içinde de vaziyet aynıydı. Adnancılar hem para veriyorlar hem de adamlarını koyuyorlardı partiye. Düşünün ki en nihayet Fatih Erbakan bile Adnan Oktar müridi oldu çıktı. Hala da öyle...

Haydi, insandır herkes aldanır, Erbakan da aldandı diyelim. Bir vakte kadar ben de bunları bu kadar bilmiyordum. Bunların çok geçmişlerini bilmeye zaten yaşım da müsait değil. Ama insan karşısına çıkan bunca gerçeği oy kaygısı ile ya da başka kaygılar ile nasıl görmezden gelir? Nasıl böylesine samimiyetsizlikleri bile sergileyip sonra büyük adam gibi meydanlara çıkabilir?

Adnan'a ve onu oynatan Sabetayist çeteye 1999 yılında Türkiye tarihinin en büyük terör operasyonu binlerce polis ile beraber yapıldığında, silahlar, gizli MİT belgeleri, Şantaj kasetleri, şantaj faksları dahil her şey ele geçirildi. En kilit isimler kaçtılar da ceza almadılar. 8-10 sene kaybolanlar, adaletten kaçanlar oldu.

Halbuki Adnancılar her dönemde ne olduklarını belli ediyorlardı. 1994'lerde çıkarttıkları Telgraf isimli basılı yayınla mut'a nikahını savunuyorlardı. İnançlarının düzgün olmadığı, gayretlerinin samimi olmadığı ve bir gizli arka planı olduğu hep belliydi. Dahası Harun Yahya ismi ile çıkartılan kitaplara baksaydı sadece, o kitaplarda kişiyi küfre götürecek hatalı bilgilerin sürekli tekrarlandığını da görebilirdi. Görmüştü de... Gerçek bir Müslüman gazetesini partisini gerekirse kapatır da, kilit vurur da itikadı bozan sapıklıklara aracılık etmez. Ama Erbakan'ın hayatı bununla dolu. Partisi Türkiye'de selefilerin, vehhabilerin, şiilerin, mezhepsizlerin, reformistlerin, hizbulvahşetin şunun bunun, ne kadar bozuk yol varsa hepsinin toplanma merkezi oldu. Bununla mücadele de etmedi. Rahatsızlık da duymadı. Son dönemlerinde bile Humeyni gibi birine rahmet okudu. Büyük alim ve lider gördü. 

3 Ekim 2013 Perşembe

Bu nasıl cami? Her tarafında gayr-i müslimlerin işaretleri gizli!

Zeynep Sultan Camiii - Bu nasıl cami? Her tarafında gayr-i müslimlerin işaretleri gizli!
Bu nasıl cami? Her tarafında gayr-i müslimlerin işaretleri gizli!


Bu fotoğrafını gördüğünüz cami avizesinde altı köşeli yıldız mevcut. Bu günlerde sık tartışılan bir konu bu... Bu altı köşeli yıldız bizim İslami sembollerimizden biri mi, yoksa Yahudilere ait bir sembol mü? Bu tartışıladursun, "İşte gördünüz mü, camilerimizde bile bu yıldız kullanılmış." diyenleri derinden sarsacak bilgiler sunacağım şimdi.

Bu işaretin kullanıldığı cami, İstanbul'da, Gülhane'nin hemen karşısında bulunan Zeynep Sultan Camii... Zeynep Sultan Camii 1769 yılında III. Ahmed'in kızı Zeynep Âsime Sultan tarafından Ayazma Camii'nin de mîmarı olan Mehmed Tahir Ağa'ya yaptırılmış. 
Cami sıfırdan cami olarak yapılmış. Sonradan kiliseden bozma bir cami değil. Ama caminin dış yapısı tam bir kilise görüntüsü arz ediyor.



Fotoğrafta da görüldüğü üzere, caminin pencere yapısı da içindeki avize kadar ilginç... Aslında kiliselerde de pek görülemeyecek şekilde, yuvarlak pencereler ile altındaki pencereler nedense birleştirilmiş. Ve en üstte de bir şeyi sembolize edermiş gibi tek bir yuvarlak pencere yapılmış. Bunun maksatsız, rastgele yapılmış olması biraz mantık dışı. Elbetteki bir sebebi olmalı. Şimdi aşağıdaki tabloya bir bakın...