Sasbetayist Ayşe ArMAN DorMEN! Bu milletin namusuna kastetmekten vazgeç ve elini-dilini çek! |
Senin bedeninse senin bedenin, senin dekoltense senin dekolten. Satamazsın bedenini işte. Suç bu, ahlaksızlık bu... Utanmazlık bu... Gayr-i insani ve gayr-i medeni bir tavır bu...
Senin özgürlüğün toplumun düzenini, huzur ve güvenliğini tehdit ettiğin yerde biter. Herkesin her istediğini yapabileceği yerde hiç kime her istediğini yapamaz. Fitne çıkar. Kaos çıkar.
Sabetayist Ayşe ArMAN DorMEN'e de mevzu çıkmış yine... Dekoltesi yüzünden işinde edilen sunucunun fahri avukatlığını üstlenmiş. İnadına dekolte ile fotoğrafını çektirip "Benim bedenim, benim dekoltem." yazdırmış yanındaki afişe..
Müslüman Türk'e bir türlü son darbeyi vuramamış olmanın verdiği öfke ile olsa gerek, böyle konuları bulduğu anda canhıraş bir çaba içerisine giriyor kendileri. Bir de "Bizim soy ismimiz Arıman'mış da şuymuş buymuş da zor söyleniyor diye babam-dedem neyse değiştirmiş de..." diye açıklamaları yok mu... Buna "Hem paramı alırım. Hem şöhret olurum. Hem görevimi yaparım. Hem namusunuzu çalarım. Hem de bir de karşınıza geçer dalgamı geçerim." tavrı denilmez mi?
Hürriyet/özgürlük, Musavat/Eşitlik ve Adalet kelimeleri ile toplumu büyüleyip Osmanlı'nın son zamanında da düzeni bozan, ahlaksızlığı, fuhuşu, zinayı, alkolü, cinayetleri artırmanın gayreti içinde olan ve bu şekilde yıkılışı hızlandıran Sabetayistler, davalarında gerçekten samimiler. Gerçekten kendilerinden başka hiçbir milleti insan olarak görmüyorlar. Onlara hayvan muamelesi yapmayı, onların huzurlarını bozmayı, hayatlarını cehenneme çevirmeyi, her türlü sorunlara sebep olmayı, namussuzluğu, ahlaksızlığı yaymayı, daha yeni ergen olmuş genç kızlara nikah dışı ilişkiyi önermeyi, evlilik karşıtlığı ile meydana çıkmayı ibadet görüyorlar. Ve, bize son darbeyi vurmak azmindeler.
Hem biliyor musunuz, davasında samimi bir Sabeatayist kadın, hedefine ulaşmak için binlerce düşmanı ile yatsa bile bir dakika sıkıntı çekmez. Ekranlara çıkıp anadan üryan program yapsa da hiç sıkıntı duymaz. Ya da bu kadının Sabetayist kocası veya babası, karısının bu yaptığına ses etmez. Öyle mel'un bir millettir bu sabetayistler. Bir çoğunun tohumu Mart ayının 21'inde, Kuzu bayramında, toplu ve sapık cinsi ilişkilerde atılır. Tutan tutanadır bu gecede düzen... Hem bir de bu mel'unlar bu geceden doğacak çocuğu kutsal kabul ederler.
Hep söylüyoruz, bu memleketi tehdit eden bir numaralı unsur PKK değil, Sabetayistler...
Artık içimizdeki İsrail'e tepkinizi koyun. Hesap sorun!
***
Gerçek Ayşe ArMAN DorMEN'i tanıyın!
1969 Adana doğumludur. Annesi Alman Yahudisi bir balerin, babası Türkiye'li bir Sabetayisttir. Hürriyet Gazetesi'nde yazardır. İşi gücü genç kızları kandırmak ve ahlaki değerleri ortadan kaldırmak gayretidir. Tipik bir Sabetayist misyoneri denilebilir. Onlar için "Yahudi olunmaz, Yahudi doğulur." kuralı geçerli olduğu için kimseyi Yahudileştirme gayreti içinde değillerdir. Lakin Yahudi olmayan herkesi güçsüz düşürme ve her yönden perişan etme hedefi, en önemli gayretleridir. Ayşe'nin aldığı ilk ödül 1989 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nin verdiği "Bülent DikmenER" ödülür. Sürekli okuyucularımız "Dikmen-ER"in de ne demek olduğunu bilirler. Yıllarca evlilik karşıtı yazılar yazdıktan sonra, sevgilisi ile beraber Dubai'de ikamet etmek zorunda kalınca, kendi ifadesi ile "mecburen" evlenmiştir. Mecburen evlendiği sevgilisi de yine Sabetayistlerden Haldun DorMEN'in oğludur. Bu tarihten sonra Ayşe ArMAN DorMEN olmuştur.
Basında Sabetayist olduğuna dair yazılar çıkınca da "Hristiyan oldum" diyerek hedef saptırması yapmak istemiştir. Bir süre yazarlığı bırakmak zorunda kaldıktan sonra yeniden "görevinin başına" dönmüştür.
1969 Adana doğumludur. Annesi Alman Yahudisi bir balerin, babası Türkiye'li bir Sabetayisttir. Hürriyet Gazetesi'nde yazardır. İşi gücü genç kızları kandırmak ve ahlaki değerleri ortadan kaldırmak gayretidir. Tipik bir Sabetayist misyoneri denilebilir. Onlar için "Yahudi olunmaz, Yahudi doğulur." kuralı geçerli olduğu için kimseyi Yahudileştirme gayreti içinde değillerdir. Lakin Yahudi olmayan herkesi güçsüz düşürme ve her yönden perişan etme hedefi, en önemli gayretleridir. Ayşe'nin aldığı ilk ödül 1989 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nin verdiği "Bülent DikmenER" ödülür. Sürekli okuyucularımız "Dikmen-ER"in de ne demek olduğunu bilirler. Yıllarca evlilik karşıtı yazılar yazdıktan sonra, sevgilisi ile beraber Dubai'de ikamet etmek zorunda kalınca, kendi ifadesi ile "mecburen" evlenmiştir. Mecburen evlendiği sevgilisi de yine Sabetayistlerden Haldun DorMEN'in oğludur. Bu tarihten sonra Ayşe ArMAN DorMEN olmuştur.
Basında Sabetayist olduğuna dair yazılar çıkınca da "Hristiyan oldum" diyerek hedef saptırması yapmak istemiştir. Bir süre yazarlığı bırakmak zorunda kaldıktan sonra yeniden "görevinin başına" dönmüştür.
| Mehmet Fahri Sertkaya
www.AkademiDergisi.com
ilk yorumu sen yap
Yorum Gönder